İlişkide Aynı Dili Konuşmanın Sırrı
Yıllardır size anlatmaya çalıştığım insanlık tarihinin en önemli iki dili vardır: Bükçe ve Düzce. Özellikle çiftler arasında en iyi bilinmesi, anlaşılması ve sürekli kullanılması gereken yapıdır. Lütfen bunu kaale alarak bu yazıyı yeniden okuyalım.
İnsanın ağzından dökülen her söz, arka planda çalışan zihinin birebir yansımasıdır. Konuşma biçimi, zihinin işleyiş hızını, derinliğini ve yönünü ele verir. Hızlı konuşan birinin zihini hızlı çalışır. Yavaş konuşan daha ağır ve temkinlidir. Karmaşık, dolambaçlı ve girift konuşan birinin zihini ise detaycı, çok katmanlı ve derindir. Düz, filtresiz ve pat diye konuşan birinin arka planı da çoğu zaman aynı sadelikte ve mekanikliktedir.
Dil ile zihin arasında şaşmaz bir paralellik vardır. Emin olun, düşünün ve değerlendirin kendinizi...
Bu paralellik kadın ve erkek arasında çok daha belirgin şekilde ortaya çıkar. Burada mesele üstünlük değil, beyinsel işleyiş farkıdır.
Kadın Dili: Bükçe
Kadınların genelinde beyin daha hızlı, sezgisel, detaycı ve çok katmanlı çalışır. Bu yapı dile de yansır. Kadın dili dolaylıdır, büker, dolandırır, îma eder. Duygu, ironi, sezgi ve anlam aynı ânda taşınır. Ben bu dile "bükçe" diyorum.
Bükçe dili;
İnce detayları görür.
Söylenmeyeni de anlatır.
Mecazen kullanımlarla gerçeği söyler.
Duyguyu, imayı ve anlamı birlikte taşır.
Bazen esprili, bazen ironik, bazen de çok kırılgandır...
Erkek Dili: Düzce
Erkek beyninde ise çoğunlukla analitik, lineer ve mekanik bir işleyiş vardır. Sol beyin ağırlıklıdır. Bu nedenle dil de net, sade, dümdüz, teknik ve doğrudandır. Ben bu dile "düzce" diyorum.
Düzce dili;
Kısa ve nettir.
Dolaylı anlam taşımaz.
Söylediğini söyler, fazlası değil.
Duygusuz değil, sade görünür ve hâli odur...
Yanlış Anlaşılma Nereden Doğar?...
Bükçe ve düzce birbirine zıt iki dildir. Kadın, erkeğin düzce konuşmasını çoğu zaman umursamazlık, hissizlik, rahatlık, soğukluk, bencillik ya da düşüncesizlik olarak algılar. Erkek ise kadının bükçe konuşmasını karmaşık, yorucu, içinden çıkılmaz, bilmece ya da anlaşılmaz bulur ve en sonunda da yanlış anlayabilir.
Oysa sorun sevgisizlik değildir.
Sorun dil bilmemektir.
Birçok ilişki niyet yüzünden değil, tercüme eksikliği yüzünden yıpranır.
Erkek İçin Anahtar!...
Bir erkek, eşinin bükçe diliyle konuştuğunu bildiğinde...:
Söylenenin arkasındaki anlamı fark etmeyi...
Daha derin düşünmeyi...
Hassas ve özenli yaklaşmayı...
Alternatifler sunmayı ve değerlendirmeyi öğrenir...
En önemlisi de, her gün düzenli olarak iltifat eder. Anladığını, değer verdiğini ve eşinin onun için kıymetli olduğunu hissettirir. Küçük ya da büyük olması fark etmez, sürdürülebilir düzenli olarak hediyeler, sürprizler ve jestlerle eşine döner iseeee... Bu davranışlar kadın için süreklilik, güven ve sevgi demektir.
Kadın İçin Anahtar!...
Kadın da erkeğin bükçeden anlamadığını ve bilmediğini idrak ettiğinde...:
Net
Açık
Sade
Dümdüz
Doğrudan...
konuşmayı öğrenir. İsteklerini, duygularını, ihtiyaçlarını ve planlarını mümkün olduğunca düzce sunar. Bunun yanında erkeğini düzenli olarak destekler, onore eder ve takdir eder. Ona ihtiyaç duyduğunu, onunla birlikteyken mutlu ve güçlü olduğunu hissettirir iseeee. Bu, erkek için tatlı ve güzel söz ve takdir, kesinlikle bir varlık onayıdır.
Sağlam, sağlıklı ve etkin ilişki, doğru iletişimle kurulur. Doğru iletişim ise dili tanımakla ve etkin kullanmakla başlar. Herkes birbirinin sevgi dilini bilir ve o dilden konuşursa sorunlardan çok ciddi oranda uzaklaşmış olurlar.
Bükçeyi bilen bir erkekle, düzceyi öğrenmiş bir kadın aynı cümlede buluştuğunda ilişki hafifler, derinleşir ve güçlenir.
Ve aslında görüyoruz ki ilişkiyi kaliteli hâle getirmek sanıldığından çok daha kolay ve mümkündür. Birbirimizin dilini öğrendiğimizde, mutlu, huzurlu, neşeli ve enerjik günlere birlikte yelken açabiliriz...
Bükçe de güzel düzce de...
Her ikisi de gerekli, önemli, değerli ve anlamlı... Yeter ki bilip, anlayıp, dosdoğru şekilde ilişkimizin içinde kullanalım...
Y'ol'umuz her daim sev'gi'de buluşsun Can'lar...
Peri'han Taşdemir...
...
..
.
YORUMLAR