Reklam
Başarmanın Suçluluğu
Şükran Taşdelen

Şükran Taşdelen

Başarmanın Suçluluğu

07 Ekim 2025 - 21:47

İnsan doğasının, başarıyı kutlamak yerine kıskançlık ve küçümsemeyle karşılama eğilimi maalesef yaygındır. Bu durum ise başarılı olan insanda çok ilginç bir halet-i ruhiyeye sebep oluyor. Buna başarmanın suçluluğu (Survivor's Guilt/Success Guilt) deniyor. Peki, başarılı olmuş bir insanda başarmanın suçluluğu hissi neden ortaya çıkar?
            Bir kişi başarılı olduğunda, içgüdüsel olarak takdir ve onay bekler. Ancak bu onay gelmediğinde( ki çoğu zaman gelmeyebilir) veya olumsuz tepkilerle karşılaştığında, zihin bunu bir tür tehlike veya dışlanma sinyali olarak algılayabilir.
            Bir şeyleri başarmış insanda başarmanın suçluluğu denilen durum, genellikle şu nedenlerle oluşur:
            Başarılı olan kişi, toplumsal bir baskı ve kıskançlıkla karşılaşabilir. Çevresindekilerin (aile, arkadaşlar, meslektaşlar) kıskançlık, eleştiri veya mesafeli davranışları ile karşılaşır. Bu durum, kişinin bilinçaltında "başarılı olmam, onlara zarar veriyor/üzüyor" düşüncesini tetikler.
             İnsanlar ait olma ihtiyacıyla yaşar. Başarı, kişiyi kendi sosyal grubunun "ortalamasından" ayırır. Başarılı kişi, geride kalanları bırakıyormuş veya onları geçiyormuş gibi hissederek, ayrılma ve yalnız kalma korkusuyla suçluluk duyabilir.
             Kişi, aynı şartlarda başlayan başkaları başarısız olurken kendi başarısını "hak etmediği" veya "şanslı olduğu" düşüncesine kapılabilir. Bu, özellikle zorlu bir rekabet veya kriz ortamından tek çıkan kişi olma durumunda belirgindir (Gazze’de olanları izlerken içine düştüğümüz hal gibi). Kişi başkalarına haksızlık yaptığı hissi yaşayabilir ve kendisi hayatta kalabildiği için suçluluk hissedebilir.
"Başarı küçümsenir, bazen görmezden gelinir" tespiti genelde kabul görür. Bu da başarının en büyük düşmanlarından birini işaret ediyor: Pasif Agresif Onaylanmama. Yani dışsal tepkiler yıkıcı bir etki yaratabiliyor. Örneğin:
Küçümseme: "Çok şanslıydın," "Aslında o kadar da zor bir şey değil," ya da "Zaten senin imkânın vardı," gibi ifadeler, kişinin emeğini ve yeteneğini değersizleştirir. Bu, kişinin kendi başarısından duyduğu haklı gururu hızla söndürür.
Görmezden Gelme (En Kötü Onaylanmama): Bir kişinin en büyük ihtiyacı görünür olmaktır. Başardıklarının toplumsal bir değere yansıdığını görmek ister. Başarıya kayıtsız kalmak veya konuyu değiştirmek, başarılı kişiye "Başarın önemsiz ve sen değersizsin" mesajını verir. Bu, kıskançlıktan daha yıkıcı olabilir, çünkü varoluşsal bir reddediştir.
Statü Koruması: Eleştiren veya küçümseyen kişiler, genellikle kendi yetersizlik duygularını gizlemeye çalışırlar. Başarılı kişiyi aşağı çekerek veya başarısını normalleştirerek, kendi statülerini ve özsaygılarını koruma çabasına girerler.
            Hayatta hedeflerini başarmış her insanın karşılaştığı başarmanın suçluluğu duygusunun içsel tuzağına düşmemek için insanın çaba göstermesi de gerekebilir. Başarınızdan dolayı suçluluk duymak veya dışsal olumsuz tepkilerin sizi yıldırmasına izin vermek yerine, bu durumla başa çıkmanın yollarını bulmak en sağlıklı yoldur diye düşünüyorum. Bu durumu yönetmek için belki şu yollar denenebilir:
İç Onayı Önceliklendirmek: Başarının tanımı ve değeri, öncelikle sizin için ne ifade ettiğine bağlı olmalıdır. Dışarıdan gelen onayın geçici ve kontrol edilemez olduğunu kabul etmek en iyisidir. Kendi emek ve çabanızı kendiniz takdir etmeyi öğrenin. Kendi kendinize haksızlık etmeyin.
Eleştiriyi Filtrelemek: Eleştiri, yapıcı mı yoksa kıskançlık temelli mi? Küçümsemenin, çoğunlukla eleştirenin kendi güvensizliklerinden kaynaklandığını unutmayın. Değerli geri bildirimleri alın, ancak zehirli sözleri kişisel algılamamaya çalışın.
Değer Yaratan Bağlantılar Kurmak: Sizi yukarı çeken, başarınızı kutlayan ve ilham alan insanlarla bir araya gelin. Başkalarının başarılarını içtenlikle kutlamak da, bu kıskançlık döngüsünü kırmanıza yardımcı olur.
Mentor Olmak: Suçluluk duygunuzu, başkalarına yardım etme ve yol gösterme fırsatına dönüştürebilirsiniz. Başarınızı paylaşarak, onu sadece size ait bir ayrıcalık değil, başkaları için de bir olanak haline getirin.
            Başarı; özveri, disiplin ve cesaretin bir sonucudur. Bu yolda suçluluk duymak yerine, emeğinizin hakkını vermeye ve ilerlemeye devam edin. Kıskançlık, ilerleyen arabanın arkasından atılan bir taştan farksızdır. Değerli okurlarıma nice başarılar dilerim...
 
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum