Reklam
Reklam
Hayatımızdaki Dijital Bağımlılık
Emine Kurtboğan

Emine Kurtboğan

Hayatımızdaki Dijital Bağımlılık

10 Şubat 2021 - 18:20

Dijital bağımlılığımız, insanlık tarihinde oldukça yeni bir kavram ve uzun vadede bize nelere mal olacağını kestiremiyoruz. Ancak sonuçlar gösteriyor ki, akıllı telefonlara, dizüstü bilgisayarlara ve tabletlere bağımlı bir hayat hem kısa hem de uzun vadede çok çeşitli sağlık ve gelişimsel sorunlarına neden olabiliyor.

 Çok fazla sosyal medya ve internet kullanmak, bilgisayar oyunları oynamak beyinde uyuşturucu madde kullanımı ile aynı etkiyi yaratır. İkisi de beynin bir çeşit ödül hormonu olan dopamini salgılayarak bize zevk ve haz verir. Eğer Instagram'dan her gelen yorum, Twitter'da aldığınız her 'like'ı takip ediyor, takipçi sayılarınızın düşmesi sizi rahatsız ediyorsa çoktan bu hormonun kölesi olmuşsunuz demektir. Bu durum çocuklarda daha ciddi davranış değişikliklerine neden oluyor ve onları daha sabırsız, sinirli ve depresyona yatkın yapıyor. Ayrıca her konuda hızlıca tatmin olmaya yönelik bir hayata zorluyor.

 Oysaki
Dünyayı değiştiren, tarihte iz bırakan büyük liderlere ya da önemli sanatçılara baktığımızda birçoğunun çocukluğunun zorluklar içinde geçtiğini görürüz. Biz çocukken de dünya bambaşka bir yerdi. İnsanların gelir düzeyleri arasındaki fark bu kadar keskin değildi ve benzer duyguları yaşayarak büyüdük. Çok istediğimiz oyuncaklar alınmazdı, her istediğimizde sokağa oynamaya çıkamazdık. Bu geleneksel çocuk yetiştirme şekli çocuklara üzüntü, kızgınlık, hayal kırıklığı gibi duygularla baş etmesini öğretti. Ancak ellerindeki telefondan sürekli oyun oynayan çocuklar sanal ile gerçekliği ayırt etmekte güçlük çekiyor 
Dikkat ettiniz mi hiç? 90'lı yıllardan sonra dünya büyük değişimleri belki hiç olmadığı kadar hızlı yaşadı. Önce yemeklerimiz fast-food oldu, sonra ilişkiler, arkadaşlıklar buna göre dizayn  edildi. Şu anda internette çok hızlı ve uyarıcı bir bilgi akışı var. Araştırmalara göre insanlar internette 2 dakikadan daha uzun videoları bile yarıda bırakıyor. Arama kriterlerine göre reklamlar, ilgi alanlarınıza göre site yönlendirmeleri çıkıyor. Bu kadar çok uyaran olması ise gençlerde dikkat eksikliğine neden oluyor. Dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin ne olduğunu bilmediğimiz yıllardan, tüm çocuklara hiperaktivite teşhisi koyulan yıllara geldik.
Yeni nesilde teknolojinin aşırı kullanımı sonucu ortaya çıkan  problemler ;
Çocuklar, sevgi ve ilgi ihtiyacını sosyal medyadan mı karşılıyor? Sorusunu akıllara getiriyor.

Öncelikle çocuğunuzu teknoloji bağımlısı yapan psikolojik bir etken olup olmadığını sorgulayın. Sevgi, ilgi ve değer görme ihtiyacını sosyal medyadan karşılamaya çalışıyor olabilir. Eğer böyleyse onlarla yeterince vakit geçirmiyorsunuz demektir. Sosyal medyadan aldığı her 'beğeni'nin mutlu ettiği çocukların buna bağımlı olması çok normal. Öncelikle onlarla daha iyi zaman geçirmeye, konuşmaya ve onları anlamaya çalışın. Uzaklaştırmak için ise pratik uygulamada başka önlemler alabilirsiniz.
 Peki, neler yapmalısınız?

Sporun çocuklara kattığı en önemli fayda onlara mücadele etme gücü katıyor olması. Takım sporları hem mücadeleyi ve pes etmemeyi, hem de onlara takım olmayı ve insan ilişkilerini idare etme becerisini kazandırır.
Beraber yapabileceğiniz ortak etkinlikler bulun. Kalabalık oyunlar çocuklara ilişki ve iletişim kurmayı öğretir.
Çocuklarınıza öncelikle cep telefonu, tablet gibi cihazları küçük yaşlarda almayın. Ne kadar geç başlarlarsa o kadar iyi.
2 yaşına kadar hiçbir şekilde ekrana maruz kalmamalı. 2 yaşından sonra ise günde 1 saati geçmeyecek şekilde izlemesine izin verebilirsiniz.
 İnternette çocuklar için olan güvenlik programlarını kullanın ve onları mutlaka zararlı uygulamalardan koruyun.
Kısacası, çocuklarımızı teknoloji çağında teknolojiden uzak tutamayız fakat doğru bir şekilde kullanmayı öğretebiliriz.

YORUMLAR

  • 0 Yorum