“Mutluluk” hissi dört özel beyinkimyasalındangelir.Dopamin,endorfin,oksitosin ve serotonin.
Bu “mutlu kimyasallar”
Dopamin aradığını bulmanın keyfi.
Endorfin acıyı örten coşku.
Oksitosin sosyal bağların konforu.
Serotonin sosyal güvenin önemi.
Beynin sözel fonksiyonlarının yönetildiği bölümlerde farklı motivasyonlar bulabilirsiniz ancak sizleri nelerin iyi hissettirdiğine içinizdeki memeli karar veriyor.
Her ne bağlantınız olursa olsun, onları sadece birbirine sinyaller gönderen nöronlar olarak göremezsiniz, onların gerçek olduğunu deneyimlersiniz.
Deneyimler yeni sinir yolları kurar ve bu yollar üzerinden geçildikçe sağlamlaşır. Günlük rehberiniz de bu yollardır. Ancak bu rehber her zaman olumlu işlemez.
Birçok nöronla dünyaya geldiniz ama bu nöronların arasında çok az bağlantı vardır. Bağlantılar çevrenizdeki dünyayla iletişim kurdukça oluşur ve sizi olduğunuz gibi yaparlar
Hisleriniz eşsizdir fakat bu duygulara sebep olan kimyasallar herkesinkiyle aynıdır.
Kendinize iyi hissetme izni verdiğinizde bu başkalarına da faydalı olur. Fakat başkalarının iyiliği için kendinizi mutlu edemezsiniz. Mutlu kimyasallarınızı kendi ihtiyaçlarınız için harekete geçirmelisiniz.
Mutsuzluğun suçu sıklıkla “kötü seçimler” in üstüne atılır. Bu da bizi “iyi seçimler” in mümkün olduğuna götürür. Gerçek bundan daha karmaşıktır. Her seçimin artıları ve eksileri vardır. Seçtikten sonra eksileri yakından görme fırsatınız olur. Diğer seçeneği seçmiş olsaydınız her şeyin harika olacağını düşünmek kolaydır. Fakat tekrar seçim yapmak mümkün olsaydı, yine başka bir “kötü seçim” le öfkelenecektiniz. Seçtiklerinizin iyi yanını görme alışkanlığı edinmedikçe hayatınızı seçimlerinizi suçlayarak geçirebilirsiniz.
Her beyin kendini dünyanın merkezi zanneder. Aslında yedi milyar insandan sadece birisidir. Her beyin hayati tehlikeleri düşündüğünde panikler ama yine de bir gün öleceğiniz ve dünyanın sizsiz de dönmeye devam edeceği gerçeğiyle yaşamak durumundasınızdır. Bu sert gerçekler daima mutsuz hormonları tetikler. Hiçbir sosyal düzen sizi onlardan korumaz. Kötü hislerden sistemi sorumlu tutmak ve düzelmesini beklemek nörokimyasal iniş çıkışlarınızı yönetme becerinizi oluşturmaktan sizi alıkoyar. Ve düşüşleriniz için dışınızdaki güçleri suçlamaya devam edersiniz, kendi içsel düzeninizle barış sağlamayı öğrenemezsiniz...
Ufak bir öneri:
Her gün bir defa durun ve başkaları üzerindeki iyi etkinizi takdir edin. Dikkat çekmeyin ya da ben söylemiştim demeyin. Basitçe somut etkinize bakın ve tatmin duygusunu hissedin. Bunu 45 gün boyunca yaparsanız, dünya üzerinde etki bırakma kapasiteniz sizi tatmin edecek ve başka insanların hataları ve ihmalleri sizi daha az kızdıracaktır. Sosyal öneminiz konusunda iyi hissetmenin zihinsel bir yolunu edinmiş olacaksınız.
Her beyin huzuru ya da suçlamayı seçmekte özgürdür...
YORUMLAR