Reklam
Reklam
Çağımızın hastalığı sosyal medya paylaşımları 
Mustafa Pakır

Mustafa Pakır

Çağımızın hastalığı sosyal medya paylaşımları 

05 Temmuz 2022 - 09:48

Sosyal medya hayatımıza girdiğinden beri cep telefonları ve tabletler elimizden düşmüyor. Hemen hemen herkes sosyal medya üzerinden gün içinde birçok fotoğraf paylaşıyor. Eğlenceli olabilir ama psikolojik olarak çok da olumlu değil
İnternetin yaygınlaşması, sosyal paylaşım sitelerinin ardı ardına açılmasına bir de akıllı telefonların yanımızdan ayrılmaması eklenince sosyal paylaşım delisi olduk. Herkes sosyal medya hesabından bir günde onlarca fotoğraf paylaşıyor, gelen beğenileri takip ediyor, hatta o beğenilerle mutlu bile oluyor. Ancak durum hiç de mutlu olunacak gibi değil aslında. Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. İlhan Yargıç'a göre sosyal paylaşım siteleri insandaki gizli kalmış ya da bastırılmış beğenmişlik duygusunu açığa çıkarıyor, kendine aşık olma durumu diğer bir adıyla da narsisizm yaratıyor.
Akıllı telefonlar, tabletler o kadar hayatımızın içindeki her saniyemizi fotoğraflıyor, sosyal medya hesaplarımızdan o fotoğrafları süslüyor yine saniyeler içinde paylaşıyoruz. Kimisi fotoğrafların içinde olmayı tercih etmiyor ama kimisi için fotoğrafın öznesi olmak çok önemli. Üstelik zaman mekân fark etmiyor, en üzücü anlardan biri olan cenazede dahi selfie çeken ya da ölmek üzere olan birinin son anlarını görüntüleyene rastlıyoruz. İşte buna psikiyatride paylaşma hastalığı deniyor, hastalık kendine aşık olmakla başlıyor.
Prof. Dr. İlhan Yargıç; kendine aşık olanların temel özellikleri arasında üstünlük duygusu, beğenilme ihtiyacı, hayranlık beklentisi ve empati yapamama olduğunu söylüyor ve “Diğer insanlara kıyasla özel ve üstün biri olduğunu düşünen narsist kişinin tüm çabası; yaşadığı dünyada yeterli, değerli, sevilen, anlamlı ve meşru bir varlık olduğunu diğer insanlara tasdik ettirmek “tir diyor.
Paylaşma hastalığı da kendine aşık olmaktan doğuyor. Çevresinde daha fazla beğenilmek istenen kişi en olmaz yerlerde bile fotoğraf paylaşmaktan vazgeçemiyor. Psikiyatride kişilik bozukluğu olarak tanımlanan bu durum ise ilerlediğinde hem kişiyi hem de ilişkilerini etkileyebiliyor. Evli çiftler arasında anlaşmazlıklara neden oluyor, aldatılma ya da boşanma olaylarına zemin hazırlıyor; depresyon ise bu bozukluğun en hafif etkisi… Prof. Dr. Yargıç; kendine aşık olma durumunun kişinin yakın çevresi tarafından fark edilip mutlaka psikiyatrik alanda yardıma yönlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Aksi halde süreç madde bağımlılığına varıncaya dek ilerleyebiliyor.

YORUMLAR

  • 0 Yorum