Reklam
Reklam
Bir Kuş Uçup Geldiğinde...
Şükran Taşdelen

Şükran Taşdelen

Bir Kuş Uçup Geldiğinde...

26 Mayıs 2023 - 10:42

Baharın tüm muhteşemliğiyle etrafımızı sarıp sarmaladığı şu günlerde seher vakitlerinde kuş cıvıltılarıyla uyanmış olmak büyük bir lütuf! Sadece duymakla yetinmeyip ışımaya ve soluklanmaya başlamış sabahın dingin havasını, o asude vakitte balkona çıkarak ciğerlerinize çekmiş olmak da öyle… Sabahın dingin sessizliğinde sadece kuşların zikri terennüm ediliyor… Sadece kulaklarınızla değil tüm benliğinizle yöneliyorsunuz varlığa ilham edilmiş musikiye. 
Ve sonra bir bakarsınız bir sığırcık… Mini minnacık bir kuş uçup geliyor balkonunuza. Kendi lisanınca şarkı zannettiğiniz zikriyle sanki sizi de selamlıyor sevgiyle. Hayret! Korkmuyor kaçmıyor. Balkonda kâinatın musikisini birlikte terennüm eder gibi oluyorsunuz; o icracı siz dinleyici olarak… Karşılıklı bakışıyorsunuz.  O kendi dilince bir şeyler söylüyor size, siz yüreğinizde kâinata yetecek sevgi ve şefkatle dolu, sadece dinliyorsunuz. Serapa bir esrime kaplıyor, mest oluyorsunuz, sizden mesut bir kimse yok o an. Serin hava titretiyor, ürperiyorsunuz, kutsanmış bir kanat dokunuveriyor size. Yüreğinizde asla ifşa edemeyeceğiniz ilahi terennümleri fark ediyorsunuz. Kâinatın zikrine kendinizi kaptırıyorsunuz. 
Ve o an… İşte o an tüm kâinat ve mahlukatla birlikte soluklanıyorsunuz! Nefesleniyorsunuz! Varlığın tüm zerreleriyle bir çarpıyor yüreğiniz! Muazzam bir his bu!  Dinginleştiren, zindeleştiren idrak, feraset ve basiret pencerelerini açan bir duyarlılık oluşuyor. Kainatla bir olduğunuzu en derununuzda seziyor, olumluyorsunuz. Kâinat büyük insan, insan küçük kâinat diyorsunuz. Kelimeler kifayetsiz kalıp dile getiremeseniz de hissettikleriniz bunlar oluyor. Ve büyük bir teslimiyetin dairesinde yüzdüğünüzü, varlığın içerisinde küçücük toz mesabesinde ama çok önemli bir parçası olduğunuzu, kâinatın siz, sizin ise küçük kâinat olduğunuz bilgisini açığa çıkarıyor tüm hücreleriniz. Titreme ve ürpertileriniz serinlikten değildir, hakikatin hissedilmesinin, öz cevherinizin her zerrenizi etkilemesinin neticesidir. 
Bir bahar sabahında seher vaktini yakalama lütfuna erişirseniz güneşin doğuşuna da tanıklık etmekten geri kalmayın. Bir gün dahi olsa siz güneşin üzerine doğun. Ki mahlukatın dilince adedince zikriniz ve fikriniz coşkun bir bilince dönüşsün. Cidden o sabahın gününü, çok farklı bir hissiyat ve duyarlılıkla yaşadığınızı, gün boyu bilinçli bir farkındalıkla ürperdiğinizi fark edersiniz! 
İnsanı yaşamaya davet eden bahar günlerinin ilk sıcaklıklarından sonra serinliği kısadır. Çabucak geçip gidiverir insan hayatından. Hasretle baktırır arkasından… Yetişilememiş, bitirilememiş işler, meşgaleler yarım kalmışlığın mahzunluğuyla bekler bir başka baharı insan. Yeniden dirilmenin, can tutmanın, bir kez daha bahşedilmesini gizliden gizliye arzular. Yine de baharla tazelenmenin getirdiği tüm nimetleri elimize sunulmuşken kabul etmek, güzelce yaşamanın hazzına ermek en büyük mutluluklardan olduğunu bilerek yaşamak gerek. 
Bir kuş uçup geldiyse size, minnettarlıkla kabul edin hayatınıza. Yaşam yolculuğunuza hangi hikâye ile katılacağını bilemezsiniz. Size ne bahtiyarlıklar bahşedildiğini o an için bilemezseniz de sonrasında belki ilahi bir mazhariyete nail olduğunuzu fark edebilirsiniz. En büyük farkındalık da bu olsa gerek…

YORUMLAR

  • 0 Yorum