Eğitimin en ulvi ve nihai hedefi iyi, doğru, hayırlı , üretken ,güzel ahlaklı insan olmak ve örneklikle yetiştirmektir.
Çok yünlü ve birbirinden farklı merakları, ilgileri, yetenekleri, beklentileri, düşünceleri, duyguları ve inançları olan insanın anlaşılması ve ona verilecek eğitimin niteliği çok önemlidir.
Gönüllü ve mesleki olarak eğitimle ilgilenen herkesin öncelikle insanı çok iyi tanıması, anlaması gerekmektedir.
Hem eğitimin hem de İslam dininin temel amacı insanı hep daha iyi bir insan olması için tekamülünü sürdürerek kamil /iyi insan yetiştirmek, insana güzel ahlak kazandırmak ve insanın doğru yönde gelişimini sürekli hale getirmektir.
Rabbimiz Allah’ın rahmet tecellisi olarak bizlere gönderdiği Aziz Kur’an’a ve Allah Rasulü Hz. Muhammed (asv)’ın sözlerine, işlerine, hayatına, uygulamalarına baktığımızda insan eğitimine, özellikle de insanın manevi eğitimine çok önem verdiğini görürüz. Rabbimiz Allah tarafından ta’lime tabi tutulmuş ve aynı zamanda insanlığın taalimiyle de görevlendirilen Rasulullah (asv): “Ben sizlere ancak bir muallim/eğiti(m)ci olarak gönderildim ”diye buyurmuştur.
İnsanlık tarihine ve Kur’an’da bahsi geçen milletlerin hayatlarına baktığımızda birçok kavmin ahlaki çöküşlerinden dolayı helak olduğu görülmektedir. İslam’da münker olarak ifade edebileceğimiz tüm ortak kötü huyların ve cimrilik, adaletsizlik, hırsızlık, dedikodu, zina, yalancılık, gösteriş, mal hırsı, haset kibir, zulüm gibi davranışlar yerilmiş; İnsanlığın ortak iyi davranış ve huyları olan doğruluk, tevazu, dürüstlük, adalet, iffet, merhamet, cömertlik, kadirşinaslık, edep gibi tüm erdemlerin övülerek teşvik edildiği görülür.
İnsan yaratılış itibariyle iyiliğe meyilli olup meleklerden bile üstün seviyeye çıkma potansiyeli taşıdığı gibi, kötülüğe de yatkın olup hayvanlardan daha aşağı duruma düşme ihtimalini de bünyesinde barındırır. İnsanın içinde sürekli çatışma halinde olan bu iyi-kötü savaşını kimin kazanacağı onun hangi tarafı daha iyi besleyip geliştireceğine bağlıdır.
Eğitim, inanç ve ahlak birbirini tamamlayan ve ayrı düşünülmesi güç olan kavramlardır. Kişi tüm dini sorumluluklarını eksiksiz yerine getirse bile ahlak konusunda zafiyeti varsa onun kendisine de başkalarına da faydası olmayacaktır. “İslam güzel ahlaktır.” buyuran Rasulullah (asv) ahlak güzelliğini dinle bağdaştırmıştır. Bizden yapmamız istenen namaz, zekât, oruç, hac gibi tüm ibadetler de bu İslam’ın güzel ahlakı tamamlayıcı niteliktedir. Doğruluk, adalet, vicdan, merhamet, tevazu, cömertlik, meşveret ve sorumluluk sahibi olma gibi ahlaki erdemleri davranışa dönüştüren şahsiyetlerden müteşekkil toplumlar hem maddi hem de manevi yönlerden güçlü toplum oluştururlar.
Selam, dua ve muhabbetlerimle…
A.Erkan FURKANOĞLU
28.09.2023 /05.04
Yunusemre / MANİSA
YORUMLAR