Reklam
Reklam
Sistemle Mücadelede Eksen Kaymasına Dikkat!
Mustafa Tosun

Mustafa Tosun

Sistemle Mücadelede Eksen Kaymasına Dikkat!

24 Eylül 2020 - 12:13

(Ayasofya, Başörtüsü, Dil) 

Sistem, ayasofya, başörtüsü, dil  gibi  değerlere yasak koyarak gerdiği Müslüman toplumu bilerek veya bilmeyerek negatif anlamda dönüştürdü. Enerjisini tüketti. Aslında ülkeye kötülük yapmış oldu. 

Nasıl? Tüm enerjimizi bu ve benzeri yasaklar kalksın diye harcadık doğal olarak, bunu yadırgamıyorum. Olması gereken zira.

Ama bu süreçte kendimizi kontrol etmeliydik. Tevhid, Adalet ve Ahlak gibi büyük değerlerimizi asla gölgede bırakmamalıydık. Eksen kayması dediğimiz şey oldu, oluyor. 

Sistem bizi öyle bir gerdi ki  yıllarca, bu yasaklar kalkınca sanki cennetlik muttakilerden olduk. O gerginlikle uğraşırken haklı olarak, ama farkında olmadan büyük değerlerimiz gölgede kaldı, onlarda köreldik.  Sistemin bizi germesi büyük cürüm zaten ama bizim de bu gerginliklerden kurtulduktan sonra kendimize yeniden bakmamız gerekiyor. Bütüncül İslami kimliği asla ve asla kaybetmemeliyiz. (kimileri kemalistleşiyor, kimisi milliyetçileşiyor, kimisi namazı, orucu anlamsız görüp humanistleşiyor, kimisi cemaatçiliğini derinleştiriyor vesair). Her şeyin başörtüsü, ayasofya ve dil ile bitmeyeceğini anlamamız gerekiyor. Sistemle psikolojik olarak da mücadele etmeliyiz. O senden koparıyor bir şeyler, sen de koparılanları geri almak için yanındakileri terk ediyorsun, kopardıklarını alınca tekrar yanındakilerden mahrum kalmış oluyorsun. 

Sisteme karşı mücadele azmi bir kere çok önemli. Sistem Müslüman toplumu adeta gej  etti (sersemleştirdi). Bu anlamda sistem bu ülkeye çok büyük kötülük etti.

Müslüman toplumun tarihten gelen ayrım halleri de birlik olmalarını engelledi. Direnemdiler sisteme karşı hakkıyla. Tabi hala devam ediyor. Müslümanların şuraya dayalı içtihadi kurumlarının olmaması da bunu besledi. Herkes dini artık ne kadar yaşarsa o kar, yaşamadığı kısımda ise mazur görülecek hale geldi. Böylece dinin kendi sistemi (bütünlüğü) sarsıldı. Sistem bu yönden de vurdu. Herkes kendi yaşayabildiği kadarını din olarak algılamaya başladı.

Başa dönersek, ayasofya, başörtüsü, dil gibi değerler yasak iken  doğal olarak aşırı yöneliyoruz. Bunlardan daha önemli olan değerlerimizi değersizleştirmeyelim. Yasaklar kalkınca da sanki her şey hallolmuş gibi hissetmeyelim. Sistemin bizi depresif hale getirmesi yönümüzü şaşırtmamalı.. Aman dikkat..

Sözü uzattım ama kısaca meramım şu:
"Bütünsel İslami kimliğimizi koruma şartı ile yasaklar üzerine yoğunlaşalım. Birine yoğunlaşıp ötekini nerdeyse terk edecek duruma düşmeyelim."

ÖNEMLİ NOT: Sistemin haksız yasakları ile ilk elden uğraşmak gerek, buna itirazım yok. Birileri gibi tümden ilgisiz kalmayı asla kastetmiyorum.

YORUMLAR

  • 0 Yorum