Reklam
Reklam
BIR Göğüste İki Kalp?
Şükran Taşdelen

Şükran Taşdelen

BIR Göğüste İki Kalp?

13 Nisan 2023 - 17:45

Rabbimize sonsuz hamd-u senalar olsun ki mübarek Ramazan iklimine ve günlük Kur’an ziyafetine bizleri layık gördü. Şükürde aciz olduğumuzun bilincine vardık. Rabbim yüreklerimizi kavi tutsun ilahi kelamıyla.
Günlük ziyafetimiz, ruhi gıdamız Kur’an-ı Mecid’i okurken bir ayet yine dikkatimi çekti. Elbette Rabbimizin tüm ayetleri dikkate değerdir, çağları aşan ilahi anlam katmanlarıyla yüklüdür. Ancak iman eden herkesin fark ettiği gibi meali anlayarak okuduğumuzda adeta bazı ayetler zınk diye insanı yerinde durduruyor. “Dur! Düşün! Hemen geçme! Şu an bu ayette senin için hayat olan anlamları keşfet! Ve sonra dünya hayatı serüveninde yoluna devam et! Çünkü artık ışığın önünü aydınlatacak ve sen doğruyu yanlışı ayırt edebileceksin! ” der gibi…
Bugünün Kur’an ziyafetinde ruhuma derman ayet ; “Allah, hiç kimsenin göğsünde  iki kalp yaratmamıştır…” Ahzab Suresi- 4. Ayeti kerime oldu. Rabbim biz kullarına öyle Rahman ve Rahim ki, imtihan dünyasının hiçbir safhasında yalnız bırakmıyor. İman eden ve ilahi öğretisinin yol göstericiliğine başvuran kullarının adeta ellerinden tutuyor şefkatle. Zaten El- Vedud değil miydi Rabbimiz?
Gündelik yaşantımızda bile iki gönüllülük diyebileceğimiz seçimlerle karşı karşıya kalırız. İki gönüllük kadar insanı karamsar ve kararsızlıkta bırakan bir durum yok üstelik. Mesela mutfakta yemek yapıyorsunuz ve yemeği leziz hale getirmek için birkaç baharat kullanacaksınız. Baharat seçiminde kararsız kaldığınızda bunu mu yoksa diğeri mi dediğinizde ya da miktarını tutturamadığınızda değil lezzet, en ortalama tadı bile bulamazsınız yemekte. Bir yemeği hazırlarken bile hem şu hem bunu kullanayım dediğinizde fiyaskoyla sonuçlanan durumlar çıkar ortaya. Ya da diğer insan kardeşlerimizle ilişkilerimizde bazen büyüklü küçüklü sorunlar baş gösterir. Bu sorunlara hem olumlu hem olumsuz yaklaşamayız. Ya olumludur tutumumuz ya da olumsuz. Bu yüzden dürüst davranıp gerçekten hangi tarafta bulunmamıza karar verdikten sonra sorunlar çözüm yoluna girebilir.  Ataların çok önceden fark ettikleri” hem nalına hem mıhına” dedikleri yaklaşımlar insanı içinden çıkılmaz durumlara koyabilir. Örnekleri çoğaltabilirsiniz.     
Ayet derin anlamlar yanında somut bilinen görünen gerçeklere de vurgu yapıyor. Anatomi ve tıp ilminde iki kalpli insana şu ana kadar rastlanmadığını biliriz. Ama kalbi solda değil de sağda olan insanlar olduğundan haberimiz vardır. Fakat iki kalpli insan? Hayır. Peki bu somut anatomi bilgisi midir bu kadar önemli olan? Hayır yine. Çünkü Allah Teala bir insanın iki kalbi olamayacağına vurgu yaparken aslında münafık insanların çelişik hallerine atıfta bulunmanın yanında, tevhit akidesini pekiştiriyor. Bir insan aynı anda hem hakikate inanıp hem de aynı hakikati inkâr edemez demek istiyor. 
Bu derin hakikat bilgisine göre insanın insan ilişkilerinde de kendisinin hem lehine hem aleyhine iki rol yüklenemeyeceği de ifade ediliyor. Bu anlamları idrak eden kimse net olduğunda, yani alacalı bulacalı, çift gönüllülük gibi çifte standartlara hayır diyebildiğinde ilişkilerinde de yolunda gitmeyen durumları düzeltebileceğini fark ediyoruz. İlginçtir, insanın çelişik hallerine atıfta bulunan edebi eserlerde hem sevip hem nefret eden tiplemeler, aslında gerçeği yansıtmıyormuş. Bir mizansen olmanın ötesine geçmiyor yani. Ancak çok okunan edebi metinler sanki bu münafıkça diyebileceğimiz çelişik duruma inandırmak ve okuyanı ikna etmek için el birlik yapmış gibi… 
Oysaki insanı kendi elleriyle yaratan ve ona tüm donanımını bahşeden Rabbi, insanın aynı anda hem sevip hem nefret edemeyeceğini gözler önüne seriyor. Başka bir ayette “Hak geldi; bâtıl yıkılıp gitti. Zaten bâtıl yıkılmaya mahkumdur.” İsra Suresi- 81. buyurulur. Neden? Çünkü bir kalpte hak, hakikat bilgisi yer etmişse bâtıl denen şey yani şeytandan vesveseler veya insanın uydurmacalarının o kalpte yer alamayacağını söyler. Çünkü bâtıl, insana fayda vermediği gibi ihanet eder, çünkü bâtıl nifak içerisindedir. Bâtıl, Hakk’ın etrafında kurnazlıkla hile ve tuzaklar kurar. İnsanı uçurumlardan bir uçurumun dibine sürükler.  
Fakat hakikat bilgisi ki Rabbimizden gelendir; Hakk’ın peşinden yol tutmak isteyen mümin insana tuzakların farkına varma ve bu hileli düzenlerle aktif mücadele yapmasına olanak sağlar. Hakikat bilgisi kalpte yer almışsa, sarsılmaz bir inanç ve kopmayan bir kulpa tutunmuş olur insan. İnsan kalbine Hakk’ın bilgisi dışında gereksiz ve faydasız bilgi almadığında yolu aydınlanır ve karanlıklardan aydınlığa ulaşır. Esasen dünya hayatının aldatıcı alaca karanlığında insana lazım gelen de hakikat bilgisidir. Ruhunun kodlarına nakşedilmiş bu bilgiyle karşılaştığında insan onu anlar, fark eder. Sonra seçim yapmasına bakar her şey. Seçimini Hak’tan yana yaptığında bütüncül bir ruh halinin yanında tutarlı ve ilkeli bir duruşa sahip olur insan. Rabbimizin istediği de budur kullarından. Dosdoğru olmak ve kalbimizdeki Hakk’a bâtıl karıştırmamak. Selamette kalın…

YORUMLAR

  • 3 Yorum
  • Ayşe Üzümcü
    1 yıl önce
    Aynı zamanda aynı türden iki farklı şeyi de aynı oranda sevemezsiniz . Çünkü aynı oranda sevebilmek için en az iki yüreğe ihtiyaç duyulur.
  • Dilek Demir
    1 yıl önce
    Kaleminize sağlık Şükran hocam. Bende bugün okuduğum Aziz Kur'an da aynı ayete denk gelmiş ve çok içtenlikle etkilenmiştim. Çok güzel bir tevafuk oldu. Rabbim razı olsun sizden.
  • Taşdelen
    1 yıl önce
    Zaman ayırıp okuma zahmetine katlandığınız için teşekkür ederim Dilek hocam. Ayetlerimiz hayatımızın ışığıdır. Rabbim hakkıyla okumayı ( anlamayı) nasip etsin.